24 Kasım 2013 Pazar

ÖRTMENLER GÜNÜ VE HAL-İ PÜR MELALİMİZ...

Bir örtmenler gününü daha idrak ediyoruz. 
Dur biraz daha idrak edelim;

2014 yılında bir bekar öğretmen bin 894 lira maaş, artı bütün ek derslere girerse 543 lira, 273 lira da bu zam. Dolayısıyla 2014 yılında 2 bin 710 lira maaş alacaklar. Öğretmen 3 çocuk sahibiyse, Başbakanımızın tavsiyelerini dinlediyse, 2014 yılındaki maaşı 2 bin 988 lira alacak. Bunlar yeni başlayan öğretmenlerimiz içindi, peki kıdemli öğretmenlerimizin durumu ne olacak? Birinci derecenin dördüncü kademesi evli, eşi çalışmayan, 3 çocuk sahibi ve bütün ek derslerine giren öğretmenimiz 2014 yılında 3 bin 334 lira maaş alacaklar.Vallahi çok iyi...ama 3 çocuğun olacak yanii...


Önce kendine bakamayan insan, senin insanına nasıl baksın?  Ver gazı sonra; fedakar, medakar, toplumun temeli vs...örtmenlerimiz...yok ya...

Devlet okullarında ısınma, temizlik, tahta sorunuyla uğraşırken, özel okullarda kendini; icloud'a video atıp ipad crack eden, öğle yemeklerinde feng-shuiden, suşiden filan konuşan çocukların arasında bulan 'akıl sağlığı' yerinde örtmenler...
Sonra feysbuk, twitter ortamlarında ülke ikiye bölündü...

Türkiye'de bir kısım sivillerin vicdanı hala yerinde bin şükür ki, sosyo-ekonomik gerçekliği 'paylaşmanın ve sosyal örüntüyü korumanın' hayatiyetinin farkında hareket ediyorlar...Bu toplumu hala tutan bu...
Hala aile yani...
Ama nereye kadar? Zorrr...
Niye zorrr?

Bireyselleşmeye yüklediğimiz payeyle, 'önce ben' öğretisini 'hep ben'e çevirdik çoktan...hala da ısrar ediyoruz da ondan daha zorrr...  

Alenen ekmek derdinde olan örtmenlerimize bir de gittikçe;
  • sorumluluklarını yerine getirmeden, hak talep eden,
  • 'herşey hakkım' salaklağına tapan,
  • saygısızca konuşmayı demokratik özgürlük sanan, 
  • fark yaratmak adına kimi zaman soytarıya dönüşen,
  • rekabeti; kişisel gelişimin en önemli payandası saydıkça bölüşmeyen, 
  • konuşurken çocukluğa değil büyüklüğe öykünen ÇOCUKLARLA ve;
  • örtmen; kalorifer mi-ufo ısıtıcı mı, yoksa soba mı (hala bunun ajitasyon olduğunu sanan var bu memlekette halaaa) denklemindeyken, akşam sonsuz kullanımlı ipadinden avustralya outback eriğini keşfedip, ertesi gün bunu örtmenine sorduğunda 'o ney evladım' cevabını akşam babasına tüm saflığıyla; 'bizim örtmen daha bunu bilmiyo' diye aktaran ve ertesi gün okul koridorlarını kabusa çeviren çemkiren EBEVEYNLERLE uğraşmak düşüyor...

Ben örtmen değilim, öğretim üyesiyim:)) 
Üniversitede 24. yılım...
Yukarıdaki bahsi geçen örtmen ücretlerinin çoook ötesinde kazanıyorum. Örnek verecek olursak en az %40 daha fazla diyeyim...

Eee herkes kendi seçimiyle yaşıyor bu hayatta...
Peki biz eğitimci kategorisinden hayata devam edenler niye bunu seçtik? 
Ben diğerlerini bilemem ama kendimi biliyorum:
1980'li yıllarda Çocuklarla Ve Gençlerle Çalışma İsteğine Bağlı İflah Olmaz Salaklık Sendromu (ÇVGÇİBİOSS) bedavaydı...ben o hakkımı kullandım.
Halimden memnun muyum? Sendrom diyorum daha ne diyeyim...
Haa klasik haz patlamaları yaşıyoruz tabii: Kars'tan, Trabzon'dan, Minnesota'dan ve Newcastle'dan kart gelince filan...bir 24 yıla daha değer...

Peki memleketin hal-i pür melali??? Vallahi memleketi yukarıdaki tabloya emanet ettikçe;
  • Tek adama (onlarca fraksiyona)
  • İki muhalefete (Özdil-Baattin...),
  • Liberalizmi demokrasi sanmaya:))
  • Demokrasiyi de; 'ekonomik ve sosyal durum 'stabil', durduk yere borsayı, memleketi alaşağı etmeyelim, mevcuda devam' düşüncesine indirgemiş Covent Garden şarapseverlerine, 
  • Kürt terminolojisi ve Atatürk eleştirisini memleketin tek ve en önemli siyasi açılım ve kültürel zenginliği saymaya da biat etmeye devammm...
İlişki kuramayanlar için; 'ilişki koçluğu' yapıyorum...
Eeee ne kaaa ekmek o kaaa köfte...

 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder