26 Aralık 2013 Perşembe

KRİZ-MİS

Haydi bir şey kutlayalım, gönüller coşsun, kalpler ısınsın, bir nebze rutinden arınalım envanteri içinde en rağbet görenlerin başında geliyor değil mi kırismis...neyse...
Bu yazı da biraz pesi-mis...

Yahu Çankaya ilkokulu yıllarından bugüne gerek fiziki olarak (bizim ilkokul başbakanlığın dibi, cumhurbaşkanlığının hallice dibindedir) gerek pederin işi sebebiyle bu 'Türkiye nasıl kurtulur arkadaş' rakı-balık mevzuuyla hep kesişip duruyordum, kurtulamadım gitti...

Vallahi ben sürekli şu cümleyle büyüyen bir jenerasyondanım: 'Türkiye; Geleceğin Yıldızı...' 

Arkadaş yaş geldi 47'ye daha hala geleceğin yıldızı...
Memlekette ayın ve yıldızın sorgulandığı günler bile geldi, bir türlü yıldızlı günler gelmedi yahu....
Ben görür müyüm? Mimkin değil...
Benim kızlar görür mü? Mimkin değil...
Ha bireysel olarak görenler oldu mu yıldızı? Çoook....
Bu ülkenin hiçbir vakit neden 'yıldız' değil ama 'uydu' olacağına dair yığınla görüşe ilaveten, akademik tahlile, entel-dantel yorumlara filan gerek olmadan, piyasada kaldıysa Yapı Kredi Yayınlarından Hindistan-Meksika-Mısır ve Türkiye kitabı iyi iş görür. Galiba 1987 yılı yayınıydı...

Herneyse; bir dönem bende de iyi huylu bir tümör vardı ve  tıbbi açılımı da şöyleydi: 
'Bu kadim topraklar ne Mevlanalar, Yunus Emreler, Bektaşi Veliler çıkardı...dayan Anadolu filan...' 
Bu kadim topraklar mı çıkardı bunları yoksa bunlar kendiliğinden çıkıp bu topraklara değer mi kattılar çoook şüpheli...
Velhasıl-ı kelam, sahildeki o meşhur adam var ya...ben ilk kez 10 yaşımda duymuştum...hala denizyıldızlarını toplayıp atıyormuş denize...helalll....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder