10 Kasım 2014 Pazartesi

KOPUŞ

Bir tane de benden olsun...

KOPUŞ 
Üstüne düşündükçe yakınlaşmaz...
aksine uzaklaşır,
ne kadar düşünmezsen;
o kadar çok seninledir...
üstüne üstüne düşünüp, 
aslında gittiği yere, senin ittiğindir; kopuş,
kırmızıdır; yakar,
zencefildir; çeker,
baharattır bildiğin,
mısır çarşısında yürümeye benzer,
kafanı kaldırım taşlarına gömsen,
kokusu burnunu sızlatır...
aldırır insana kendini kopuş,
güvenli bir kahroluştur,
huzurlu bir gömülüş,
toprağı yorgan gibi üzerine çekip,
oksijeni; ancak yağmur yağınca gözlerinden almaktır.
hayatına geri dönüp, 
başlamadan bitirdiğin yoldur,
sızısı; kalpte,
tadı; damaklarda,
gerçeği; yine bildiğin sokaklarda,
ilk defa çıplak ayakla yürürken,
yeniden eski pabuçlarını söylene söylene aradığın dolaptadır…
birgün; bir zaman oldu, kendimden kopmuştum dediğin andadır…kopuş... 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder