Biraz korkularım var bu ara. Kalbim falan ağrıyor...
Bugün ormanda koşarken çok üşüdüm, bir serçeyle birlikte.
Uçamıyordu, aldım avucuma ısıttım biraz ama durum iyi değil...
Sardım sarmaladım yaprakların arasına falan, baktım dolma gibi oldu ama tık yok.
Uçmaya ne niyet, ne takat kalmış, benim de ter üzerimde kurumaya başladı. Habire bakıyoruz birbirimize...hava keskindi bu sabah, kalbim falan ağrıyor...
Gidemedim haliyle. Biraz konuştum ama hiiiç oralı değil, dedim böyle bekleyip duramayız yani, nereye kadar bekleyeceğiz? Terliyim, daha koşucam filan...Hiiiççç....
Sen dedim, ölecek misin? Ben ölecem dedim, yani burada bekleye bekleye zatürre olacam, sonra da ölecem...
Tık yok...
Aldım götürdüm girişteki güvenlik kulübesinin oraya, bir de ne göreyim?
Ne görecem, güvenlik kulübesini gördüm işte...herneyse...
Güvenlikçi arkadaş buyur etti filan, haydaaa masanın üzerinde bunun gibi 3 tane daha sebilhane bardağı gibi dizilmişler...
Sağolsun ekmek ufalamış, zaten çay demleniyor, ortam sıcak yani, bunlar iki otlanıp sonra geziniyorlar iyi mi...
Nedir böyle dedim...Bu sabah bir anda çok soğudu, soğuk yedi bunlar, toplayan getiriyor dedi.
Arkadaşa, serçeyi teslim ettikten sonra gitmeye yeltendiğimde, 'ben seni görüyorum, bugün az koştun, hayırdır dedi'.
Biraz korkularım var bu ara, kalbim falan ağrıyor dedim...
'Kalpçiye git' dedi...Kalpçi...
Korkularım için de bir cesaretçiye gideyim, var mı tanıdık cesaretçi filan diye makaraya başlamıştık ki, serçelerden bir tanesi aniden havalanıp kulübenin camına çakıldı...öldü...
Biraz korkularım var bu ara, kalbim falan ağrıyor...
Bah şimdi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder