7 Ekim 2013 Pazartesi

İNSANIN; KENDİNİ DİNLEYEN İNSANI VARDI...

'Ne yapıyorduk biz bu cep telefonu, televizyon, internet olmadan önce?' soruları bizim yaş soruları :))
Kamplarda ateş yakıyorduk mesela, şarkı söyleyip, hikaye anlatmak vardı...Korku hikayeleri anlatırdık ne güzel...
Gökyüzüne bakıp yıldız kaydırıyorduk sahilde...
Ay batırmak vardı ki, çok sevinirdik güneşin ilk ışığını görünce...
Zamanımız vardı birbirimiz için, dinlerdik hasretle...
Zamanı dinlerdik; geçmezdi...ama canımız sıkılmazdı, taş toplar, kitap okur birbirimize anlatırdık...
Radyo; acaip birşeydi...'gece ve müzik' diye program vardı...tam gece yarısı başlar saat 02.00'de biterdi...
İnsanın insana ihtiyacı varken, insan yanında kendini dinleyen insanını bulurdu...
Daha da değerlisi yoktu...

BEFORE GAS AND TV...(Tabii ki Mark Knopfler)
Before gas and TV
Before people had cars
We'd sit 'round the fires
Pass around our guitars

Remembering songs
When my daddy was home
He'd play along
On the spoons and a comb
We'd go with the flow
When the weather was fine
Sometimes we'd go
Collecting scrap iron
And we'd sit 'round the fires
Pass a bottle of wine
In the tales of the road
Since time out of mind
If heaven's like this
Well, that's okay with me
Where the living is fine
And living is free
If heaven's like this
Well, then here's where I'll be
On the edge of the field
On the edge of the world
Before gas and TV

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder