Çünkü metafor hayatın özüdür diye düşünüyorum.
Başka sen benim coşanımı, duranımı, maniğimi, depresifimi nasıl anlarsın?
'Anlayamıyorum, nereye çeksem oraya gidiyor o zaman' diyenim çok..
Çek gitsin...
Ben doğuluyum...
Metaforsuz duramam,
Bütün'ü anlatamam batılı gibi. Ne diyeceğim?
İki karşıt şeyden hangisi doğru hangisi yanlış diye bakamam batılı gibi...
Birini illa ki yanlışlamak-reddetmek için...
Tevfik Fikret'te, bir çok batılı Fen bilimcide olduğu gibi, Monsieur Fanet'nin 'ölçemiyorsan yoktur' sözlerine mel mel bakmışlığım ondandır.
İki karşıt şeyin öğelerine kızmam, sevmem, delirmem, aldırmamam, mümkünse 'e napayım yahu' diyerek olduğu gibi kabul etmeye çalışmam ondandır...
Ne bileyim Özdemir Asaf'tandır, Sait Faik'tendir...
Sentez diye bir şey var...yok mu?
Geçenlerde bir kitapta okudum; Amerikalıların en sevdiği atasözlerinden birinin;
'Yarım ekmek hiçten iyidir' olduğunu...
Ve akabinde okudum Çinlilerin;
'Çok mütevazi olan, yarım mağrurdur'unu'...
Daha ne diyeyim...
Metafor kullanıyorum evet, çok sayıda...
Kulağı göstermek için yolu dolandıranlardanım.
'Direk söyle, gerçek duygunu, dolandırma, anlayamıyorum' diyenim çoğalıyor haliyle...
Deyemeyorum.
Metafora bak halımı anla:))
Nehir hep akar; ama hep kendidir...
Heraklitos
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder