18 Ağustos 2014 Pazartesi

YALNIZ-AYKIRI VE ŞİZOFREN ???

Bir önceki yazıda değindiğim konudan takiben eveli hafta Amsterdam Vrije Üniversitesi'nde katıldığım iki oturumdaki bulgu ve tartışmalara değineyim...
Sosyal Sinirbilimcilerin düzenlediği iki oturumda üç boyutlu ve çok yüksek çözünürlüklü sistemlerin kullanıldığı beyin takip çalışmalarını izleme ve sonuçlarının sentezlenmesine katılma imkanım oldu. Biliminsanlarının büyük çoğunluğunun üzerinde hemfikir olduğu konu şuydu:
Yığın teknolojik kültür kullanımı, 
Şehirleşme, 
Mekanizasyon (bu oturumda makineye dayalılığın yüceltilmesi), 
Doğal hayatı-faunayı tahriple beraber doğal hayata yabancılaşma, 
Çekirdek aile gibi küçük sosyal birimlerin erozyona uğraması, 
Mobilitenin (yolculuklar, yurt-içi/yurt-dışı iş değiştirmeler) görülmemiş ölçüde artması zihinsel hastalıkların patlama göstermesiyle doğru orantılı... (Hatta tesadüf bugünkü Hürriyetin internet manşeti: Türkiye'de 2009 yılında psikoloğa giden 3 milyon, 2013 yılında 9 milyon...)
Birçok sosyal sinirbilimci toplantıda bugünkü modern çağın temsilcileri olan insanları 'Yalnız ve Aykırı' olarak isimlendiriyordu:))

'Yalnız ve Aykırı'nın hayatı algılama biçimi bölük-pörçük...
Sosyal medyadan yağan birbiriyle hiç ilişkisiz bilgi sarmalı ve gerçek tecrübenin yerine geçen 'ekrana dayalı vekil-sanal tecrübe', Yalnız ve Aykırıyı gerçek ve büyük resimden alıkoyup sadece bölük-pörçük gerçekliğe odaklıyor...

Dehşet verici görsellik bombardımanı (hertürlüsü...) ve diğer insanlardan zaman ve mekan olarak kopukluğun artması; yabancılık ve içinde bulunduğu ortamca 'kendisinin bir türlü anlaşılamadığı' hissiyatını güçlendiriyor...

Sosyal dışlanmışlık ve anlaşılamama hissi, çalışma hayatında ikili diyaloglarda şiddetli refleksif cevapların ve agresifliğin tetikçisi oluyor...tabii bu bir sarmal...agresiflik arttıkça çevre tarafından dışlanma da artıyor...

'Yalnız ve Aykırı'nın kavram çağı deliliğinin yarattığı yeni kavramlara uyum sağlamaya kendini mecbur hissetmesi (çünkü bir çoğu kendisinin de katkı verdiği teknolojilerin yan etkileri...) saçma sapan bir kavramdan diğerine sızan absürd bilgilerle birlikte 'gerçek ve bütün hayatın algılanma biçimini' alt-üst ediyor...

Bu insanları anlamak durumunda kalan diğerleri de, kendilerini, kendi algılarının tamamen dışında bir hayat sürene karşı çaresizce empati yapmak zorunda bırakılıyorlar...

Çünkü her türlü yeni yönetim ve kişisel gelişim ve başarılı ekip eğitimi -ne tesadüf- empatiye dayandırılıyor...Sonuç? Empati uğruna debelenen çalışanlar toplamı...

Biliminsanları beynin verdiği cevaplara dayanarak bu çağın 'sanal-yaşanmamış tecrübelerini' gayet şizofrenik tecrübeler olarak değerlendiriyorlar...

Şimdi gelelim zihni kurcalayan sentezlere...
İçinde bulunduğumuz teknolojiyle yönetim çağında birçoğunda şizofrenik algılamanın hüküm sürdüğüne inanılan 'Yalnız ve Aykırı'lar en çok 'İletişim (IT)-Fen Bilimleri ve Yönetim' alanlarında istihdam ediliyorlar:)))
Geleceğin dünyasına yön veren ve verecek olanlarla nasıl bir dünya olacağı tartışılıyor...
Devamı oldukça konuşuruz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder